0(312) 216 11 09

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2006 yılı üçüncü çeyreği ve yılın tamamına ilişkin büyüme rakamlarını açıkladı. Yine beklenmedik ölçüde büyümüşüz! Büyümüşüz diyorum, çünkü ne ben ne de etrafımdaki alt ve orta gelir grubuna mensup hiç kimse bu büyümeyi hissetmiyor. Bu görüşümüze de birçok iktisatçı katılıyor.

Büyüme sanal mı, gerçek mi? Madem büyüyoruz, neden alt gelir gruplarına bu yansımıyor? Neden istihdam artmıyor? Neden işyerleri kapanıyor?

Önce TÜİK'in rakamlarına bakalım, sonra da "neden"leri tartışalım.

TÜİK'in Açıkladığı Büyüme Rakamları

2006 yılının dördüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla gayri safi milli hasıla (GSMH) % 4.6'lık artış göstermiş.  Yılın tamamında ise sabit fiyatlarla % 6.0'lık artış kaydedilmiş.

Gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) ise 2006 yılının dördüncü üç aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla % 5.2, yılın tamamında ise % 6.1'lik  artış göstermiş.

Yine Revizyon! Yine Hormonlu Büyüme!

TÜİK, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2006 sonu itibariyle geçen yılın çeyrek dönemlerine ilişkin oranlarda revizyona gitti. Sabit fiyatlarla GSMH, geçen yıl birinci dönem için aynı kalarak 6.4 olurken; ikinci dönem için yüzde 8.8'den yüzde 9.3'e çekildi. Üçüncü dönem oranı yüzde 3'ten yüzde 4.3'e çıkarıldı. Dördüncü dönem ise yüzde 4.6 olarak gerçekleşti.

GSYİH'da birinci dönem için sabit fiyatlarla büyüme oranı yüzde 6.5'ten yüzde 6.7'ye çekildi. İkinci dönem yüzde 7.8'den yüzde 8.3'e, üçüncü dönem yüzde 3.4'ten yüzde 4.8'e yükseltildi. Dördüncü dönemde ise yüzde 5.2 oranında büyüme olduğu açıklandı.

Bu revizyonların anlamı şu: 2006 yılının 9 aylık dönemini içeren büyüme rakamı  0.8 puan kadar yukarı çekilmiş. Yine en yüksek revizyon önceki yıllarda da olduğu gibi tarım sektöründe olmuş. Tarımı inşaat, ticaret ve ulaştırma sektörü izlemiş. Sizin anlayacağınız bu revizyon yüzde 5 civarında olan büyümeyi yüzde 6'ya çıkarmış.

Son çeyrek büyümesi yüzde 5.23, ilk üç çeyrekte de revizyonlarla 9 aylık büyüme yüzde 6.4 ol(durul)unca, 2006 yılı büyümesi yüzde 6 olmuş.

2004 ve 2005'in Revizyonları

TÜİK büyümeye ilişkin revizyonları önceki yıllarda da yapmıştı. Bunları da birçok kere eleştirmiştik. Şimdi kısaca 2004 ve 2005'teki revizyonları hatırlayalım.

2005 yılına ilişkin büyüme oranının beklentilerin oldukça üzerine çıkması yılın önceki dönemlerine ilişkin büyüme oranlarının da revize edilmesinden kaynaklandı. TÜİK daha önce yüzde 5.3 olarak açıkladığı yılın ilk çeyreğine ilişkin büyüme oranını yüzde 7.5'e, yüzde 3.4 olarak açıkladığı ikinci çeyreğe ilişkin büyüme oranını yüzde 4.7'ye, üçüncü çeyrek büyüme oranı da yüzde 7.3'ten yüzde 8'e çıkarmıştı.

Öte yandan, 2005'in son üç ayında yüzde 6 civarında beklenen büyüme yüzde 9.5 çıkınca, GSYİH artışı toplamda yüzde 7.4'e ulaştı. TÜİK, 2005'in ilk dokuz ayında GSYİH'nın yüzde 5,5 oranında büyüdüğünü tahmin etmişti. Ama revizyon sonrası ilk dokuz ayda büyüme yüzde 5.5'ten yüzde 6.7'ye çıktı. Özellikle birinci ve ikinci çeyreklerdeki düzeltme olağanüstü dikkat çekici boyutaydı: İlk çeyrekte yüzde 4.8 yerine 6.6, ikinci çeyrekte yüzde 4.2 yerine 5.5 hesaplanmış. Son çeyrekte ise yüzde 6 civarında bir büyüme beklenirken, rakam sürpriz şekilde yüzde 9.5 olarak açıklanmıştı. Sonuç olarak 2005 yılını yüzde 7.4'lük büyüme ile tamamladığımız açıklandı (ama nasıl olduğunu kimse anlayamadı!).

Büyüme rakamlarına ilişkin diğer önemli bir revizyon da 2004 yılı rakamlarında yapılmıştı. TÜİK'in (o zamanki adıyla DİE) yaptığı baz yılı düzeltmesi bazı kesimlerce önemsenmemiş veya görmezden gelinmişti.

DİE'nin ilk üç çeyreğe ilişkin büyüme oranlarını revize etmesi, 2004 yılı büyüme rakamlarını değiştirmişti. DİE, 1987 yılını baz alan hesaplama yöntemini değiştirerek, 1998 yılını baz alan yeni yönteme göre milli geliri  hesaplamaya başladı. Buna göre, 2004 yılının diğer üç çeyreğine ait veriler revize edildi. Önceden sırasıyla yüzde 12.4, yüzde 14.4 ve yüzde 4.7 olarak açıklanan 2004 yılının ilk üç çeyrek GSMH verileri yüzde 13.9, yüzde 15.7 ve yüzde 5.7' e yükseltilmişti. Daha önce aynı sırayla yüzde 10.1, yüzde 13.4 ve yüzde 4.5 olarak açıklanan 2004 yılı ilk üç çeyrek GSYİH verileri de yüzde 11.8, yüzde 14.4 ve yüzde 5.3 olarak revize edilmişti. Daha önce açıklanan ilk üç çeyreğin büyüme rakamları geçerli olsaydı 2004 büyümesi yüzde 9.9 değil, yüzde 8.9 olacaktı. Yüzde 8.9 olarak açıklanan GSYİH de revizyon yapılmasaydı yüzde 8.1 gerçekleşecekti.

Kısacası; 2004'te bu kadar yüksek bir büyüme oranı açıklanmasının altında yatan neden TÜİK'in ilk üç çeyrek büyüme oranlarını revize ederek artırmış olması ve son çeyreği de bu revizyona göre hesaplamış olmasıydı. Bu değişikliğin sonucunda hem dördüncü çeyrek, hem de yıl ortalaması açısından büyüme rakamları beklenenden yüksek gelmişti.

Görüldüğü gibi, sadece 2006 değil, hem 2004 hem de 2005 yılı rakamları aynı şekilde revize edilerek büyüme olduğundan yüksek gösterilmiştir.

 

Tarımda Yine Sürpriz Büyüme

2006 yılındaki büyümeye son çeyrekteki en önemli katkı tarım sektöründen gelmiş. Tarım sektörü son çeyrekte beklenmedik şekilde yüzde 9.6 büyümüş. Bu oran toplam GSYİH büyümesi olan yüzde 5.23'e yaklaşık 1 puanlık katkıda bulunmuş. Aslında, son çeyrekteki (geçen yıl olduğu gibi) bu sürpriz büyümeye rağmen, geçtiğimiz yıla göre 2006 yılında en az büyüyen tarım sektörü olmuş.

Geçtiğimiz yıl yine benzer bir durum yaşanmıştı. 2005'te tarım üretiminin yüzde 1.7 oranında küçüleceği beklenirken ve hesaplamalar ona göre yapılmışken, sürpriz bir şekilde yüzde 5.6 oranında bir artış olduğu tahmin edilmiş ve büyüme rakamları bu şekilde hormonlu olarak yükseltilmişti. 2005 yılının ikinci üç ayında bu sektörde katma değer yüzde 0.1 artmış gözükürken, yapılan revizyon sonunda artış yüzde 8.2'ye yükseltilmişti.

Çiftçiler tarlalarını ekmekten vazgeçerken, ekenlerin de ürünleri tarlada kalırken, tarımda bu oranda büyümenin nasıl tahmin edildiğini anlamak mümkün değildir.

Birileri Yalan Söylüyor! Ama Kim?

Devlet Bakanı Ali Babacan, büyüme rakamlarının açıklanmasının hemen ardından yaptığı açıklamada; büyümenin alt gelir gruplarının gelirini artırdığını ve gelir dağılımının düzeldiğini, asayiş olaylarının nedeninin ise ekonomik değil, ahlaki olduğunu söylemiş. Ancak, büyümenin sektörel dağılımına ve harcama kalemlerine bakılınca bu durumun doğru olmadığı ortaya çıkıyor.

Büyümede yaklaşık yüzde 64 ağırlığı olan özel tüketim harcamaları 2005'te yüzde 8.8 büyürken, 2006'da bu rakam yüzde 5.2'ye düşmüş. Son çeyrekte ise neredeyse büyüme durmuş. Alt gelir grupları için önemli olan gıda harcaması ise 2005'te yüzde 8.2 büyürken, 2006'da sadece yüzde 3.1 büyümüş. Yani dar gelirlinin refahına büyüme oranı tam olarak yansımamış. Yine bu çerçevede önemli gösterge olan, dayanıklı tüketim malları için yapılan harcamalar da 2005'te yüzde 15 büyürken, 2006'da sadece yüzde 2.9 büyümüş. Burada da alt gelir grubunun alım gücünün toplam büyüme oranının çok altında arttığı açıkça görülüyor.

Bu durumda Ali Babacan'ın söylediklerinin, sadece rakamlarla oynayarak pembe tablolar çizmek olduğu anlaşılmaktadır.

Her ne kadar, Başbakan Erdoğan ve Bakan Babacan bize sanal büyüme masalları ve pembe tablolar anlatsa da gerçekler ortada. Bu sanal büyüme vatandaşa yansımıyor. Bu ekonomik politika gerçek büyüme ve istihdam yaratmıyor. Aslında onlar tam bizi masallarla uyutmaya çalışırken, Abdüllatif Şener gibi (vicdanının sesini dinleyen!) birileri "bu kur politikası sürdürülemez" diyerek uyandırıveriyor.

Bu büyüme sanaldır, bir masaldan ibarettir. Düşük kur, yüksek faiz ve buna dayalı borçlanmayla ve sıcak parayla sağlanan, ithalata ve tüketime dayalı bu büyüme sürdürülemez.

 

Gece
Gündüz