0(312) 216 11 09

DİJİTAL FİNANS, DİJİTAL PARA VE YENİ PARASAL DÜZEN:  KOVİD-19 SONRASI HIZLANAN DÖNÜŞÜM VE GELECEĞE BAKIŞ

I - GİRİŞ

Dünya tarihinde birçok ekonomik ve siyasi kriz yaşanmıştır. 20. yüzyılda en etkili olan ve sonrasında dünya ekonomik ve siyasi düzeninin de değişmesine yol açan kriz 1929 Büyük Bunalım denilen krizdir. 21. Yüzyılın başlarında ise 2008-2009 yıllarında ABD’de mortgage kriziyle başlayıp sonra dünyaya yayılan kriz etkili olmuştur. Bu krizin ardından soğuk savaş sonrası dönemde devam eden ABD hegemonyası sorgulanmaya başlanmış ve çok kutuplu düzen arayışları da artmıştır. Uluslararası örgütler ve bloklaşmalarda da kendini gösteren bu arayış sonucu Çin ve Rusya’nın başını çektiği Şangay İşbirliği Örgütü bünyesinde yeni finansal ve siyasi kuruluşlar oluşturulmuştur.

Bu gelişmelerin sonucu olarak, geçtiğimiz 10 yıl içinde genel olarak dünyada özel olarak da ABD ve Çin arasında kur savaşları ve ticaret savaşlarını gördük. Yeni Koronavirüs (Kovid-19) süreciyle birlikte ise bir nevi virüs savaşına şahitlik ediyoruz. Çünkü virüsün neden olduğu can kayıpları ve ekonomik kayıplardan çok, nerden çıktığı ve nasıl yayıldığı tartışılmaktadır. Temel olarak ABD virüsün Çin’in Wuhan kentinden çıktığını, Çinli yetkililerin zamanında haber vermemesi nedeniyle tedbirlerin zamanında alınamadığını ve ölü sayısının arttığını iddia ederek Çin’den tazminat talep etmeye hazırlanmaktadır. Bazı diğer ülkelerin de Çin’i izleyeceği anlaşılmaktadır. Çin ise Wuhan’a virüsü spor oyunlarına katılan Amerikalı askerlerin getirdiğini iddia etmektedir. Hatta tartışmalar virüsün laboratuvarda üretilip üretilmediği, mutasyona uğratılıp uğratılmadığı, aşı çalışmalarının önceden başlayıp başlamadığı konularına kadar uzanmaktadır. Öte yandan Çin’i suçlayan ABD içinde de virüsün yapay olup olmadığı ve nerden çıktığı hususunda farklı görüşlere sahip kurum ve kişiler arasında tartışmalar sürmektedir. Diğer önemli bir husus ise, bu salgın sürecini yönetmek ve sonrasında da gerekli çalışmaları yapmakla görevli olan Dünya Sağlık Örgütü’nün de çelişkili açıklamalarıyla ve büyük ilaç şirketleriyle olan ilişkilerine dair suçlamalarla tartışmaların odak noktasında yer almasıdır.

İster doğal olarak bulaşmış olsun, ister yapay (laboratuvarda üretilmiş) olsun, Kovid-19 süreci yeni bir ekonomik ve finansal dönüşümü hızlandırmıştır. Dünya ekonomisinde zaten mevcut olan borç sorunu, gelir adaletsizliği, yoksulluk, açlık, vb. sorunların daha belirgin hale gelmesine ve tartışılmasına yol açmıştır. Bizim bu çalışmada ele alacağımız konu, kimin haklı kimin haksız olduğu veya kimin suçlu kimin masum olduğu değil, virüs sonrası dönemde dünya ekonomik ve finansal düzeninde yol açacağı değişiklikler ve Türkiye’nin bu süreçten daha güçlü çıkması için alması gereken önlemlerdir.

Kovid-19 salgını nedeniyle dünyada hayat neredeyse durdu, sınırlar kapatıldı, uçuşlar durduruldu, ticari faaliyetler askıya alındı. İnsanlar hiç olmadığı kadar eve kapandı ve bir çok ülkede karantina ilan edildi. Her ülke kendi derdine düşünce, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO ve Dünya Sağlık Örgütü gibi bölgesel ve küresel ulus üstü kurumların varlığı ve geleceği sorgulanmaya başlandı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ve Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve ilgili kuruluşları gibi ekonomik kurumlar çok iyi sınav veremedi. IMF vereceği borçlar için ekonomik olmayan katı yaptırımlar talep etti. Kısacası uluslararası kurumların ve işbirliğinin sorgulandığı, ulus devlet anlayışının ise yükselen bir değer haline geldiği bir süreç yaşanıyor.

Yeni Koronavirüs salgınıyla birlikte, zaten son yıllarda artmaya başlayan paranın ekonomideki rolü ve ödeme sistemleri ile ilgili tartışmalar yeniden hızlanmıştır. Kısmi rezerv bankacılığı dediğimiz sistemin ve bu sistemin nasıl ticari banka parası yarattığının, küresel finansal elitin ve özel bankaların hissedarı olduğu (sözde!) ABD Merkez Bankası FED’in operasyonlarının sonuçları ve etkilerinin, daha da önemlisi doların uluslararası rezerv para statüsünün ve yarattığı sorunların tartışılması ve günümüz şartlarına uygun hakkaniyetli çözümler üretilmesi gerekmektedir.

Bu kapsamda çalışmamızda Kovid-19 süreciyle birlikte daha da hızlanan gelişmelerin ekonomi ve finans alanında, özellikle de uluslararası para ve ödemeler sistemi üzerindeki etkileri, dünyada ve Türkiye’de yaşanan gelişmeler, parasal düzene ilişkin reform çabaları ve çözüm önerileri ele alınmaktadır.

Gece
Gündüz