0(312) 216 11 09

Bildiğiniz gibi Soma faciasının ardından mağdurların acısını biraz hafifletmek ve ölenlerin yakınlarına yardım etmek amacıyla İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili konuları da içeren ancak Soma Kanunu olarak adlandırılan 61 maddelik kanun tasarısı Meclise sunulmuştu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu 4 Haziran 2014 tarihinde bu tasarıyı gündeme aldı ve bu arada bazı kanunlarda düzenleme öngören 15 maddelik başka bir teklifi de AKP milletvekilleri Meclise sundu ve komisyon gündemine alındı. Ancak 3 Haziran’da yine bazı AKP milletvekilleri 2 Haziran tarihli teklifin aynı olan ancak bazı başka maddeleri de içeren yeni bir teklif daha getirdiler. Buraya kadar her şey normal ve TBMM İçtüzüğüne uygundu. Ancak 4 Haziran tarihli komisyon toplantısında İçtüzüğe aykırı bir şekilde 48 saat geçmeden bu son teklif de tasarı ve önceki teklifle birleştirilmek istendi.

Defalarca uyarmamıza rağmen Komisyon başkanı hukuksuz bir şekilde bu tasarı ve teklifleri birleştirdi. Daha da vahim olanı ise mevcut tasarı ve tekliflerle hiç alakası olmayan ve İçtüzüğe aykırı olan bir çok hüküm Komisyonda tasarıya eklendi. Komisyonun 38 gün süren toplantılarının son gecesinde yaşadığımız Ceza Muhakemeleri Usul Kanununun 153. maddesinde değişiklik öngören madde bardağı taşıran son damla oldu. Bizzat tarafımdan yapılan fiili eylem ve 3 saati aşkın süren konuşma sonunda AKP’li yetkililer bu maddeyi geri çektiler ve ertesi gün tek madde olarak Adalet Komisyonundan geçirdiler. Bu tek maddelik kanun teklifi de torba kanun tasarısı ile birlikte görüşülecek.

Yaşanan başka bir vahim hadise ise Meclis Başkanlığına bu gelişme sonunda yaptığımız başvuruda gündeme getirdiğimiz, İçtüzüğe aykırı maddelerin tasarı metninden çıkarılması yönündeki talebimiz Meclis Başkanlığınca da haklı bulunmuş ve TBMM Kanunlar ve Kararlar Dairesinin belirlediği bütün İçtüzüğe aykırı maddelerin metinden çıkarılması gerektiği yolundaki yazı da Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderildi. Ancak Komisyon başkanı tarafından üyelere haber bile verilmeden TBMM Başkanlığına bu yazıya cevap niteliğinde bir yazı yazılmış ve Komisyon raporu İçtüzüğe aykırı şekilde teşkil ettirilmiştir.

Maalesef TBMM artık hukuksuzluğun genel kural haline geldiği bir yer olmuştur. Artık kuvvetler ayrılığı diye bir şey kalmamıştır. Seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan tek adamlığa doğru yol almakta ve Türkiye’yi de bir uçuruma doğru sürüklemektedir. Bundan daha vahim olan ise AKP milletvekillerinin uyuşturulmuş gibi sorgulamadan bütün bu hukuksuzlukları parmaklarıyla aklamaları ve diktatörlüğün yolunu açmalarıdır. Defalarca komisyonda ve TBMM Genel Kurulunda AKP yetkililerine Soma ile ilgili ve yeniden yapılandırma ile ilgili olan maddelerin öncelikle çıkarılması ve Anayasa’ya ve hukuka aykırı dayatma maddelerinin geri çekilmesi yönündeki talebimiz sürekli geri çevrildi.

Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde AKP milletvekillerinin vatandaşlardan tepki alacağını ve kendisinin seçimini zora sokacağını düşünen Erdoğan bütün AKP milletvekillerini Meclise hapsederek amacına ulaştı. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da AKP milletvekilleri arasında yaşanan kimin Başbakan veya bakan olacağı tartışmalarını önlemek için de AKP Grubu Meclisi 1 Ekim 2014 tarihine kadar tatile soktu. Bu tehlike geçip Erdoğan istediği (ya da mecbur kaldığı) kişiyi Başbakan adayı olarak belirledikten sonra da Meclisin yeniden toplantıya çağrılacağı ve Torba kanun tasarısının da görüşüleceğine ilişkin haberler basında yer aldı.

Kısacası, ne Soma mağdurları, ne SGK prim borcunu ve vergi borcunu ödeyemeyen vatandaşlar, ne bankalara ve odalara borcunu ödeyemeyen esnaflar Erdoğan’ın umurunda değil! Onun bütün hesabı kendini Cumhurbaşkanlığı makamına atarak, sonrasında sözünü tutacak bir kabine ile 17-25 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonunun izlerini silmek üzerine kuruludur. Bu nedenle kendi stratejisine göre istediğinde Meclisi kapatmakta, istediğinde açtırmakta, ilkbaharda çıkması gereken Torba kanun da sonbahara kalmaktadır. Yani vatandaşların umutları torbaya doldurulmuş, helal ile haram karıştırılmış, helal işlerin hatırına oylar verildikten sonra ise vatandaşların umutları başka bir bahara kalmıştır.

Artık Türkiye’de hukuk ayaklar altındadır. Başbakan tek adamlığa doğru adım adım koşmaktadır. Ama hukuk bir gün herkese lazım olacaktır. En başta da Erdoğan ve bakanlıktan istifa eden dört AKP’li bakana lazım olacaktır. Her ne kadar Erdoğan Danıştay, Anayasa Mahkemesi ve YSK kararlarını dikkate almasa da Anayasayı hiçe saysa da inşallah MHP iktidara geldiğinde biz kendisinin de hukuk çerçevesinde yargılanmasını savunacağız ve adil yargılanmasını sağlayacağız.

Gece
Gündüz