0(312) 216 11 09

ÖNSÖZ

Türkiye 21. Yüzyılın ilk senesi olan 2000 yılına ekonomik ve siyasi açıdan çok hareketli girmiştir. 1999 yılı sonunda IMF ile bir Stand-By anlaşması imzalanarak, Enflasyonu Düşürme Programı adı altında bir istikrar programı uygulamaya konmuştur. Program kamuoyunun ve uluslararası çevrelerin de desteğiyle başarıyla devam ederken, cari işlemler dengesineki artış, bankacılık sistemindeki yapısal sorunlar ve yurtdışına yıl sonu nedeniyle sıcak para çıkışı ile birleşince Kasım ayı sonlarında bir likidite krizi yaşanmış ve programa olan güven sarsılmıştır. Artan belirsizlik ve güvensizlik, IMF'den sağlanan ek rezerv kolaylığı ile giderilerek sabit kura dayalı enflasyonu düşürme programına devam edilmiştir.  

Şubat 2001'e gelindiğinde başka bir kriz yaşanmış ve sabit kur sistemi terkedilerek, dalgalı kura geçilmek zorunda kalınmış ve TL fiilen % 60 civarında devalüe edilmiştir. Bu krizin yarattığı belirsizlik, Sn Kemal Derviş'in uzun çalışmaları sonucunda açıklanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı'na rağmen devam etmektedir. Programın tespitler kısmında da belirtildiği gibi, krizlerin en önemli nedeni sürdürülemez iç borç dinamiği ve bankacılık sistemindeki sağlıksız yapıdır.

Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri bankacılık sekötürnün sorunlarını daha da ağırlaştırmış ve faiz ve kur riski sonucu büyük kayıplara yol açmıştır. Krizlerin yarattığı belirsizlik ortamı, faiz, döviz kuru ve enflasyondaki ani artışla birleşince reel sektör de olumsuz etkilemiş ve kredi imkanları ortadan kalkmıştır. Kredi geri ödemelerinde de sorunlar yaşanmıştır.

Bu çerçevede, Dr. Mehmet Günal'ın, krizlerin ortaya çıkmasında önemli payı olan bankacılık sektörünün sorunlarını ve bazı çözüm önerilerini ele alan bu çalışması gündemle örtüşmektedir. Çalışmanın bankacılık sektörünün sorunlarının çözümüne katkıda bulunacağını umuyorum. Bankacılık sektörünün rehabilitasyonu ve kamu bankalarının yeniden yapılandırılması için gereken mali yükün de dolaylı olarak yükleneceği reel kesimin temsilcisi olan Ankara Ticaret Odası olarak, böyle bir çalışmanın yayınlanmasına katkıda bulunmayı bir görev kabul ediyor ve sorunların çözümüne katkıda bulunacak her türlü çalışmayı destekleyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.

Sinan Aydın AYGÜN

Ankara Ticaret Odası

Yönetim Kurulu Başkanı

SUNUŞ

Türk bankacılık sektrü, ekonomimizin 1980'lerden itibaren yaşadığı değişimilerden en çok etkileşen sektörüdür. Bankalar finans alanındaki kürselleşmenin ve tekonolojik yeniliklerin de etkisiyle hızlı bir gelişme kaydetmiştir. Ancak, ekonominin yapısal sorunu olan kamu açıkları ve finansman sorunu çözülemediği için bankalar rekabetçi yapıdan uzaklaşarak, sadece kamu kağıtları ticaretiyle uğraşır hale gelmiştir. Başarıyla yürüyen Enflasyonu Düşürme Programı'na rağmen Kasım 2000'de ve ardından Şubat 2001'de yaşanan krizlerin arkasındaki gerçek neden, sorunlara kalıcı çözüm bulunamamasıdır.

Aslında, bu çalışma düşük enflasyonlu ve rekabete açık ortamda, bankacılık sektörünün geleceğini tartışmak ve çözüm önerileri aramak üzere başlatıldı. Ancak, yaşanan krizler ve bankacılık sektörünün ağırlaşan sorunları çalışmanın boyutunu biraz değiştirdi. Bu çalışmada, bankacılık sektörünün temel sorunları ve bu yeni dönemde sağlıklı bir bankacılık sisteminin ve mali sistemin tesisi için alınması gereken önlemler ele alınmaktadır. Bu çerçevede, yeni dönemde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun rolü ve önemi, ahlaki (kötüye kullanma) riskin önlenmesi ve bankaların sağlıklı işlemesini temin etmek için riske dayalı mevduat sigortası sistemi, sorunların çözümü için banka birleşmeleri ve devralmalarının teşvik edilerek düzenlenmesi gibi konular ayrıntılı olarak incelenmektedir.

Kitabın, başta akademik çevreler, uygulayıcı konumundaki bürokratlar, reel kesim temsilcileri olmak üzere tüm ilgilenenlere katkıda bulunacağına inanıyorum. Kitabın yayınlanmasındaki katkılarından dolayı, ATO Başkanı Sn. Sinan Aygün'ün şahsında tüm oda yöneticilerine, değerli yorum ve görüşlerinden dolayı ATO Başkan danışmanı ve Yayın Kurulu Üyesi Sn. Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç'e, yazım ve düzeltme aşamasındaki katkılarından dolayı çalışma arkadaşlarım Ünal Erdem ve Gülay Sakallı'ya teşekkürü bir borç bilirim. Son olarak, kitabın oluşumu sürecinde en çok fedakarlık gösteren eşim ve oğullarıma destekleri için teşekkür ediyorum.

Dr. Mehmet GÜNAL

Ankara, Mayıs 2001

Gece
Gündüz