0(312) 216 11 09

Doç.Dr. Mehmet GÜNAL

MHP Antalya Milletvekili

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi

1) Genel Ekonomik Değerlendirme

Antalya Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve en çok göç alan şehirlerinden biridir. İlde turizm, ticaret ve sanayi en önemli unsurlardır. Antalya’da buğdaydan mısıra, susamdan pamuğa, portakaldan muza değin her türlü ürün yetişmektedir. Pamuk, yer fıstığı, susam, turunçgiller, muz ve turfanda sebzeler daha çok kıyı kesiminde yetiştirilmektedir. Tahıl, baklagiller, şekerpancarı, üzüm, ayva ve armut gibi meyveler bölgenin iç kesimlerinde üretilmektedir. Öte yandan, kesme çiçek yetiştiriciliği de önemli bir aşama kaydetmiş olup, birçok ülkeye çiçek ihraç edilmektedir. Antalya Bölgesinde, sera ile üretim son yıllarda büyük gelişme göstermiştir. Türkiye genelindeki cam seraların % 90'ı Antalya'dadır. Türkiye turfanda sebzesinin ise % 65'i bölgemizde üretilmektedir.

Antalya’nın en önemli büyüme potansiyeli, turizm ve tarım sektöründedir. Özellikle 1985 sonrası turizm sektöründe önemli gelişme sağlanmış ve turizm motor sektör konumuna gelmiştir.

Antalya’ya gelen turist sayısı 1990’da 800.000 civarında iken, bugün 7 milyonu aşmıştır. Turist sayısındaki artışa paralel olarak turizm gelirlerinde de önemli artışlar kaydedilmiştir.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun hazırladığı iller itibariyle milli gelir istatistiklerine göre, Antalya’nın yıllık geliri 5,2 milyar dolar olup toplam gelir bakımından Antalya Türkiye’nin yedinci ilidir.

İstatistikî Bölge Birimleri Sınıflandırmasına göre, Antalya’nın 1987 yılı sabit fiyatlarıyla, 1990’da 1,902 milyar TL olan GSYİH’sı, 1995’te 2,553, 2000’de 2,939 ve 2001’de ise 2,957 milyar TL’ye yükselmiştir.

Diğer taraftan Antalya ilinde 2006 yılında, 2005 yılına göre % 1’lik bir artışla 5.825 şirket kuruluşu, % 29,7’lik bir artışla da 1.447 şirket kapanışı gerçekleşmiştir.

2007 yılında bu sayılar düşmüş, 5.174 şirket açılırken, 1.345 şirket de kapanmıştır. 2008 yılının ilk 4 ayında ise 1.973 şirket açılırken 465 şirket kapanmıştır.

2) Sektörel Değerlendirme

Antalya’nın genel ekonomik potansiyeli ve durumunun ardından, bu bölümde Antalya ekonomisinin temel sektörleri olan turizm, tarım, ticaret ve sanayi sektörleri ile bu sektörler açısından hayati öneme sahip olan ulaşım sorunu kısaca değerlendirilecek ve çözüm önerileri sunulmaya çalışılacaktır.

a) Turizmde Antalya Bir Dünya Markası Haline Gelmeli

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından dış finansman ihtiyacının karşılanmasında turizmin önemli bir rolü vardır. Tasarruf eksikliği olan ve gelişmesini tamamlamak için dış kaynağa ihtiyaç duyan ülkemiz açısından, turizm önemli bir döviz kaynağıdır

Ülkemizde 1980 yılında 1.288 bin olan turist sayısı, 2006 yılında yaklaşık 19 milyon 820 bine ulaşmıştır. Turist sayısındaki bu gelişmelere paralel olarak turizm gelirlerimiz de --hala istenilen düzeyde olmamakla birlikte-- artış kaydetmiştir. 1980 yılında sadece 326 milyon dolar olan turizm gelirlerimiz 1990’da 2.705 milyon dolara, 2007 yılında ise 18,487 milyon dolara yükselmiştir.

Antalya’nın turizm sektöründe; Akdeniz havzasında ve dünyada marka olması amacıyla; sağlık, kongre, kültür, doğa, spor ve golf gibi turizm çeşitliliğinin sağlanmasıyla turizm potansiyelimizin ve ülkemizi ziyaret eden turist sayısının arttırılmasına yönelik projeler uygulamaya konulalı ve bu hususta ilgili kurum ve kuruluşların her türlü girişimi desteklenmelidir.

Turizmin güneş, kum, deniz amaçlı olmaktan çıkarılarak “Dört Mevsim Antalya” anlayışını hakim kılarak çeşitliliğin sağlanması ve gelirlerin artırılması amacıyla, cazibe merkezlerinin artırılması ve kent merkezinin kuzeye kaydırılması gerekmektedir.

Antalya’nın bir dünya markası olabilmesi için, Altın Portakal Film Festivali yeniden ele alınmalı ve Antalya Doğal Film Stüdyoları kurularak, rekreasyon alanları ile bütünlük içerisinde film çekim platoları oluşturulmalı, Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile müştereken çalışarak, Antalya sadece Türkiye’de değil, dünya ölçeğinde bir nevi Hollywood haline getirilmelidir.

b) Tarımın Gelişmesi İçin Organik Tarım ve Tarıma Dayalı Sanayi Teşvik Edilmeli

Turizm sektörünün yıllara göre değişiklik gösterebileceği dikkate alınarak, turizme alternatif bir sektör olarak çevre kirliliğine neden olmayan ve ekolojik dengeleri mutlak suretle koruyan tarım ve tarıma dayalı gıda sanayiini geliştirecek projeler gerçekleştirilmelidir.

Agro turizmin ve organik tarımın geliştirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede; pilot bölgeler belirlenerek, buralarda organik tarım üretimi için kooperatifler kurulmalı, yöre halkı konuyla ilgili olarak bu kooperatifler aracılığıyla eğitilmelidir. Ayrıca, taze sebze ve meyve üretimini arttıracak tedbirlerin uygulamasıyla ve global pazarlama ağıyla bu sektörden geçimini temin eden vatandaşlarımızı ekonomik olarak tatmin edecek koşullar ve ortam sağlanmalıdır.  Bu amaçla; bölgedeki en güçlü kooperatif olan Antbirlik’in faaliyet alanlarının bu doğrultuda geliştirilmesi ve mevzuatının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra, sebze konserve üretim tesisleri kurulmalıdır.

Tarımsal ürünlerin yurtdışına satışı için etkin bir pazarlama ağı oluşturulmalıdır. Organik tarım ve agro-turizmin dünyadaki başarılı uygulamalarını yapan ülke ve şehirlerle işbirliği oluşturularak, üretilen ürünlerin tüketiciye hızlı ve sağlıklı ulaştırılmasını sağlayacak taşımacılık sistemi (havayolu, deniz veya demiryolları) tesis edilmeli, ürünler sağlıklı ve dünya standardlarında paketlenmeli ve bu konuda teknoloji geliştirme çalışması yapılmalıdır.

c) Ticaret ve Sanayinin Gelişmesi İçin Serbest Bölge ve Organize Sanayi Hayati Öneme Sahiptir

Antalya Serbest Bölgesi, 14 Kasım 1987 tarihinde hizmete girmiştir.

Net olarak 425.106 m2’lik kiralanabilir parsel alanına sahip Antalya Serbest Bölgesi ticaret hacmi; 2000 yılında 215,1 milyon dolar iken, 2007 yılında iki mislini aşarak 545 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2007 yılında 103 firmanın faaliyet gösterdiği serbest bölgede 3.460 kişi istihdam edilmiştir.

Serbest Bölge’nin kuruluş amaçlarından biri olan ihracat avantajlarından faydalanılması için bu konuda eğitim ve tanıtım faaliyetleri artırılmalıdır. Ayrıca, Burdur-Yeşilova-Antalya-Liman demiryolu bağlantısının sağlanması ile ekonomi canlanacak, serbest bölge daha aktif hale gelebilecektir.

Antalya ekonomisinin can damarlarından biri olan Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), Antalya ekonomisi için önemli bir istihdam merkezi olma özelliği taşımaktadır. Faal firmaların üretimleri, ağırlıklı ihraç malları ve dış pazar olarak gerçekleştiğinden, firmaların başarıları Antalya Ekonomisi ile birlikte direkt ülke ekonomisini de olumlu yönde etkilemektedir. İhracata yönelik firmaların ağırlıklı olması ülke içindeki kısa dönemli ekonomik dalgalanmalardan olabildiğince az etkilenmesi,  gerek bölge ekonomisinin gerekse istihdamın olabildiğince az olumsuz etkilenmesine katkıda bulunmaktadır.

AOSB’nde gerçekleştirilen yatırımlarla faal firmalar Antalya ekonomisine aylık yaklaşık 15.000.000.USD  civarında ekonomik katkı sağlamaktadır. Önümüzdeki yıllarda ikinci bir Organize Sanayi Bölgesine ihtiyaç duyulması kuvvetle muhtemel görünmektedir.

Bu çerçevede, tarıma ve gıdaya dayalı ürünlerin üretimi, işlenmesi, paketlenmesi, dondurulması, vs. gibi faaliyetlerde bulunacak firmaları içeren bir Tarımsal İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin kurulması gerekmektedir. Bu organiza sanayi bölgesi kurulurken Batı Akdeniz Ekonomisi Geliştirme Vakfı (BAGEV) ile işbirliği içinde Antalya’nın yanı sıra, Burdur, Isparta, Afyon ve Konya gibi çevre illerin potansiyelleri de dikkate alınmalıdır.

d) Ulaşım Sorunun Çözümü İçin Master Plan Yapılmalı, Antalya Demiryollarına Bağlanmalıdır!

Antalya, Türkiye’nin temel trafik akslarının uç noktasında bulunmaktadır. Ancak turizm, sera ve narenciye alanlarındaki konumu nedeniyle önemli trafik çekim merkezlerinden biridir.

Antalya ili, ulusal karayolu ağına  “devlet yolu” tanımında olan altı ana aks ile bağlantılıdır. Coğrafi konumun da özendirdiği bu durum, ekonomik yapıyı da etkiler biçimde ilin ulaşımında karayolunu daima öne çıkarmıştır.

Antalya’nın en önemli sorunlarından olan ulaşım sorunu, kentiçi trafiğin rahatlatılması ve turizm odaklarına ulaşımın sağlanması çerçevesinde genel olarak ele alınmalı ve yeni bir ulaşım master planıyla; şehrin ihtiyacı olan viyadük, kavşak ve katlı otoparklar yapılmalıdır. Şu andaki alt-üst geçit çalışmaları ve hafif raylı sistem çalışmaları, böyle bir planlama anlayışından yoksundur ve çevre ulaşım arterlerine ve metro güzergahlarına bağlantılar planlanmadan aceleyle projeler gerçekleştirilmektedir. Kentiçi ve çevre turizm odaklarına ulaşım hizmetlerinde kalite ve etkinliğin sağlanması için, batıda Kemer doğuda Manavgat’a kadar olan bölgesel gelişimi de dikkate alarak bir planlama yapılmalıdır.

Burdur-Antalya ve Antalya-Alanya ağır raylı sistem hatlarına bağlı olarak, metro ve hafif raylı sistem ile deniz otobüsü kullanımı bu kapsamda devreye sokulmalıdır. Liman, havalimanı ve terminal ring sistemiyle birbirleriyle irtibatlandırılmalıdır.

Şu anda atıl bulunan Antalya-Isparta Dere Boğazı karayolu hazır tünelleri ile demiryoluna çevrilmeli, Antalya iç güzergâhlara demiryolu ile bağlanmalıdır. Karayolu meyve sebze nakliyesinin de tren yolu ile yapılması Antalya-Alanya yolu kara yolu trafiğini azaltarak trafik kazalarının asgariye indirilmesine katkıda bulunabilir.

Alanya, Antalya, Kemer, Kaş arasında feribot seferleri ile günübirlik turlar cazip hale getirilebilir. Bu da hem karayolu trafiğini rahatlatacak, hem de turizme hareketlilik ve çeşitlilik kazandıracaktır.

Sonuç;

Türkiye’nin ekonomik büyüklük olarak yedinci ili olan ve ülkemize en çok turizm geliri kazandıran Antalya; “Dört Mevsim Antalya” anlayışı ile bir dünya markası haline getirilmesi; agro turizmin ve organik tarım ve tarıma dayalı sanayiyi geliştirecek projelerin gerçekleştirilmesi ve global pazarlama ağının tesisi; bütün sektörler açısından önemli olan ulaştırma altyapısının bir master plan çerçevesinde tamamlanması; ve bunların tamamlayıcısı olan serbest bölge ve organize sanayinin etkin bir şekilde işletilmesi halinde, potansiyelini tam olarak kullanacak ve gerçek anlamda bir dünya kenti olmaya aday hale gelecektir. 

Gece
Gündüz